Sayfalar

18 Eylül 2010 Cumartesi

FASHION'S NIGHT OUT

FNO kombinasyonumla karşınızdayım :) Bütün gece FNO t-shirt alsam mı almasam mı diye düşünüp ve hala karar verememişken! gece sona erdi :) Eğer almış olsaydım neden aldım ki diyicektim.Almadığım içinde neden almadım ki sanki diyorum :) Neyse birdahaki seneye karar verip gidicem :) 
Ben Nişantaşı'ndaydım.Etkinlik bazında güzel bir etkinlik olmasına karşın amacına ulaştığı konusunda şüphelerim var.Evet çok kalabalıktı ama pek alışveriş çantalarıyla gezen insana rastlamadım...
Benim açımdan çok keyifli bir akşamdı.Arkadaşlarm ve yeni tanıştığım insanlarla harika bir gece geçirdim.Gece dediğime bakmayın çok kalmadım.12.00 olmadan evdeydim.
Kombinasyonuma gelincede dediğim gibi FNO t-shirtte kararsız kaldığımdan dolayı aslında evden öylesine giyip çıktığım t-shirtümle kalakaldım :)
Eteğimide ben tasarlayıp diktim.Aslında içine koyu renk bi astar düşünmüştüm.Mor gibi ama sonra bu parlak bakır rengi kumaşla duruşu çok hoşuma gitti:)
Ceket Burcu Olgun'un atölyesinde denedim çok hoşuma gitti =) Tabiki Burcu Olgun imzasını taşıyor :) 
T-shirt :DKNY
 kolye Coquet 
ayakkabı: Victoria Secret






















Tahmin ettiğiniz üzre bayıldm :) Özellikle şu mor olana fena göz koydm.Fotoğraflar Beymen'den



Şirin bir Marc Jacobs Elif'in ojeleriyle uyumlu :)



Gördüğünüz gibi V2K designersa giriş mümkün bile değildi =)


İşte bu da Vöyyg standı =)



13 Eylül 2010 Pazartesi

İMGELEME


Herkese süper bir hafta diliyorum.Ben bugün kendime yeni bir sayfa açmaya karar verdim. Geçmişte yaşadıklarımdan sadece ders çıkararak ardıma bakmadan yeni bir sayfa.. 
Kararlar aldım ve uygululayacağım.Kaç gündür geç uyanmaya alıştığım için bugün uyanmak biraz zor geldi.Sadece onunla alakalı bir enerji düşüklüğü var onun  haricinde kendimi çok güçlü hissediyorum.Bana güzel enerjiler yollayın.Buna ihtiyacım var.
Dip not: bu yazdıklarım sadece iş hayatımla alakalı ..
Fotoğraflarla ilgili olarakta yaz ayının başlangıcında çekilmişti.Makyajsızım ve kıyafetim çok uydurmasyon.Aslında böyle gezmem ama çok erken saatte evden uyuyarak çıkarılmıştım.Kim tarafından mı ?Tabiiki annem :) Bir gezi düzenlemişti.Haliyle katılım mecburi :) 
Gömlek:burberry
Jean:top-shop
Yelek:Zara 

12 Eylül 2010 Pazar

EMİNÖNÜ-GALATA

Yine bloguma fotoğraf yükleyemediğim günlerin birinde eminönündeydim.Malzeme almak için.2 kız kardeşim ve arkadaşım s. ile beraberdik.Tabi bu kadar kız bir araya gelince fotoğraf çekmede sınır tanımadık.. Bende çareyi kolaj yapmakta buldum.Tabi bir kısmını :) 
Fashion Night Out etkinliğine sayılı bir süre kaldı.Bakalım o gün neler yaşanıcak :) Belki bir sürprizim olabilir.Salı günü belli olucak.Bu arada ben çok sıkıldım.Bayram tatilini evde geçiriyorum.Zaman geçmek bilmiyor sanki.. Pazartesi olsa da işlerime başlasam diye her saniye dua ediyorum.Bana çalışmaktan daha iyi gelen birşey yok bu hayatta.. Sadece başarı diliyorum kendim için.Sizin içinde gönlünüzden geçeni.. Hepinizin bayramını kutluyorumm.. :-)






t-shirt: kadıkoyden bir yerden ama hatırlamıorum
Jeggins:Bershka
ayakkabı:Diesel

9 Eylül 2010 Perşembe

I AM SAD LEYLA

Hussein Cağlayan'ımız başrolunde Sertap Erener'in olduğu Üzgünüm Leyla ile Londra'da..

Hussein Chalayan talks with Greg Hilty at the Lisson Gallery 7 September 2010 from Lisson Gallery on Vimeo.
.
8 Eylül'de açılan serginin videosunu izleyince meraklılarıyla paylaşmadan edemezdim.
Sertap Erener Türk musikisinin klasiklerinden ÜzgünümLeyla'yı Kadıköy Halk eğitim merkezinin tiyatro salonunda Osmanlı orkestrası eşliğinde seslendirdi.Galeride videoda gördüğünüz üzere Sertap Erener'in gerçek boyutlarında yapılandırılmış heykeli yer alıyor.Tabiki heykeli Hussein Caglayan giyindirdi. Ayrıca heykel sessiz ama Sertab'ın sesinden Üzgünüm Leyla başka bir odadan duyulacak!Bunun amacını  ise  şöyle açıklıyor Caglayan ; “Şarkıcının sesini, gövdesinden ayırıyorum. Ruhun bedenden ayrılması, çalışmalarımın parçalarından biri. Bir beden oluşturmayı sonra da onu tekrar bozup çözmeyi seviyorum.” 
Ben bir hayli etkilenmiş bulunmaktayım.İşini mükemmel yapabilen iki sanatçının kombinasyon oluşturması harika bişey.Umarım sanat alanında bu gibi gelişmelere ülkemizde daha çok yer verilir :)

7 Eylül 2010 Salı

YİNE YİNE YENİDEN

Bloguma fotoğraf yükleyemediğim süreçte bir pazar günü evde oturup saçmalamanın doruğuna ulaştmıştık.Bayağı eğlendik:p  Bloguma fotoğraflar yüklemeyi nasıl özledim bir bilseniz.Tabi bu arada bu fotoğrafları çekildiğimiz gün bloguma yüklücem diye heyecanla açıp  yüklenmeyince bir hüsran yaşamıştım :(  Neyse ki kabus dolu günler geride kaldı..
Yaz mevsiminin bittiğini görmekte üzücü geliyor bana çünkü yaz mevsimini çok seviyorum.Bu arada çok orjinal bir proje geliştirdim.Erkan'la beraber yapıcaz.Bugün geldi ,oturduk saatlerce konuştuk ikimizde çok heyecanlıyız ve çok inanıyoruz.Ben yine olunca açıklayacağım.Sadece bol şans dilemenizi istiyorum ve hepinizi çok seviyorum.xoxo







4 Eylül 2010 Cumartesi

NELER GİYİNMİŞİM ?

Herkese merhaba :) IFW de neler giyindiğime dair bir post yapıcağımı kaç gündür  twitterda   duyuruyordum.Ancak tüm fotoğrafların elimde olmaması sebebiyle yapamıyordum.Neyse ki bu akşam ulaştım.Neler giyinmişim bakalm veya neler dikmişim bakalım da diyebilirim :)
1. gün tek kollu olarak tasarladığım elbisenin aslında göğsün üstüne gelen cebinide apolet gibi boncuk işleyecektim ama zamanım yetmedi. Daha doğrusu hiçbişeye zamanım yetmedi.Her günüm aceleye geldi ve pek içime sinmedi.Ayakkabı özel el yapımı yurtdışına gönderiyorlarmış.Çantam Juicy Couture.Kemer twist.



İkinci gün için aslında resmen houte couture bi tayt diktim.Çokta güzel oldu biraz dar oluşu haricinde ama havaya biraz ağır kaçar diye düşünüp giyinmedim.Aslında bu elbiseyi kısa kesip o taytla beraber giyinicektim.Ama tayttan vazgeçince elbise olarak kaldı etek uçlarını asimetrik bıraktım.Sanki beni kilolu gösterdi :(





Ayakkabımda gözüme çok sade görününce arta kalan kumaşlardan fiyonk yaptım.Ayakkabı Just cavalli.Çanta Gucci





                                                                                                 
                                                                                 
Dördüncü gün dolaba bakıp giyinicek hiçbişey bulamayınca işe koyuldum sabah sabah üzerimdekini diktim.Gamze saraçoğlunu saniye farkıyla kaçırdım :) Gerçi erken gitsem de bişey değişmicekti.Çünkü davetli konukların dahi alınmaması gibi bir rezalet yaşandı..Gamze Saraçoğlu ganimetlerinden fön hediyesini bana hediye eden   Biluncuğuma  muccccccukkkkk :) (Bende çok fön çektirim ya ) Makyajıma gelince alışılmış makyajımın biraz dışına çıkıp kırmızı ruj sürdüm.Bana çok abartılı geldi ama arkadaşlarım beğendi.Ama ben yine de tüm gün silsem mi diye düşündüm durdum :)  Siz ne düşünüyorsunuz?Ayakkabı konusunda da o gün bir şansızlık yaşadm dikiş için işyerine gidince oradan giderim diye  düşündüm.Beklediğimden kısa sürede dikince de eve gidiyim rahat rahat hazırlanıyım dedim.Tabiki ayakkabımı unutmuşum :) Neyse ilk gün giyindiklerimi giyindim :)Bilekliğimide kışın örmüştüm.Çanta Vintage                                                                                                  

                                                              

Üçüncü gün içimdeki t-shirtu biraz modifiyeledim ve üzerimdekini diktim.Şort zara t-shirt terkostan :) ayakkabı Secret zone Çanta  miss 60 aslında uyumlu bi çanta kullanabilirdim ama kıyafet çok koyu kaldı biraz açık renk olsun istedim.